[image_frame align=”left” alt=”jan-van-eyck” title=”jan-van-eyck” height=”290″ width=”222″]http://www.emresengun.com/wp-content/uploads/2014/03/jan-van-eyck-port.jpg[/image_frame]
Jan van Eyck Kimdir
Jan van Eyck Hayatı
Jan van Eyck ünlü bir Flaman ressamdır, 1385-1390 yılları arasında , Hollanda’nın Almanya hududu yakınındaki Limburg bölgesinin Maaseyck şehrinde doğduğu sanılmaktadır. Sanatçının Eyck adını da bu şehrin son harflerinden aldığı düşünülmektedir. Sanatçı, 24 Ekim 1422′de La Haye’de Hollanda Kontu’nun hizmetine girerek 5 Ocak 1425 tarihinde Kont’un ölümüne dek onun yanında çalışmıştır.
Birkaç ay sonra ise Bourgogne Dükü İyi Philippe’in mabeyinci’liğine atandığı görülmüştür. Dük adına birçok diplomatik seyahatler yapmıştı. 1428-29 yıllarında Portekiz’e yaptığı bir seyahatte Philippe’in nişanlısı Prenses İsabelle’in portresini çizmiştir.
Sanatçı, bu yıllarda bir süre Lille’de Hesdin Şatosu’nda kalmıştır. Daha sonra Brugges’e yerleşerek 1432′de bir ev satın almış ve 9 Temmuz 1441′de ölünceye dek burada yaşamıştır.
Sanatçı, 1432 yılında hizmete açılan Saint Bavon (Gand) Kilisesi’nde yaptığı Mistik Kuzu adlı mihrap arkalığı ile ün kazanmaya başlamıştır. 1433 yılında evlenen sanatçının aynı yıl ilk oğlu dünyaya gelmiştir. Kendi ülkesinde ve diğer memleketlerde tanınmaya başlayan ressam, 1432′den itibaren eserlerine tarih atıp, imzalamaya başlamıştır. Bu tarihli ve imzalı eserlerden dokuz tanesi günümüze kadar gelebilmiştir. Dokuz eserin sonuncusu, sanatçının 17 Haziran 1439′da yaptığı karısı Margaretha’nın portresidir. Kimi kez sanatçı, eserlerindeki imzasının yanına ALS ICH CAN “nasıl yapabilirim” sözcüğünü de eklemiştir.
[pullquote3 align=”center” variation=”red”]Sanatçı, 1432 yılında hizmete açılan Saint Bavon (Gand) Kilisesi’nde yaptığı Mistik Kuzu adlı mihrap arkalığı ile ün kazanmaya başlamıştır. 1433 yılında evlenen sanatçının aynı yıl ilk oğlu dünyaya gelmiştir. Kendi ülkesinde ve diğer memleketlerde tanınmaya başlayan ressam, 1432′den itibaren eserlerine tarih atıp, imzalamaya başlamıştır. Bu tarihli ve imzalı eserlerden dokuz tanesi günümüze kadar gelebilmiştir. Dokuz eserin sonuncusu, sanatçının 17 Haziran 1439′da yaptığı karısı Margaretha’nın portresidir. Kimi kez sanatçı, eserlerindeki imzasının yanına ALS ICH CAN “nasıl yapabilirim” sözcüğünü de eklemiştir.[/pullquote3]
Eyck tablolarında belge niteliğinde imza atardı. Arnolfini Düğünü eserinde aynanın üzerindeki imzasında “Jan Van Eyck Buradaydı” yazmaktadır. Bu tablo ve imzadan anlaşıldığı gibi Eyck o zamanki şartlar için evlenme merasiminin bir belgesi niteliğinde eser ortaya koyarak imzalamıştır.
Van Eyck’in özelliği, eserlerinde dünyanın şiirsel yönünü yansıtması, ışık ve uzay içindeki organik gerçeği ustaca dile getirebilmesidir. Teknik bakımdan çeşitli yöntemler deneyen sanatçının bu yöntemlerinden birçok Flaman ressamları yararlanmıştır.
Sanatçıya ilgili yazılı yorumlar, ölümünden az bir süre sonra başlamaktadır. Gerçekten 1500 yıllarından önce Ciriaco de Pizziacolli, Antonio Averulino, Raffaello’nun babası Giovvanni Santi eserlerinde de Bartolomeo Facio 1455′de düzenlediği risalesinde Flaman ressamının biyografisini yazmışlar ve O’ndan “Zamanımızın ilk ressamı” diye bahsetmişlerdir.
Daha sonraki yıllarda yazılan eserlerden Jan hakkında değişik bilgiler almaktayız. Vasari (1550), Jan van Eyck’den “yağlıboya tekniğini keşfeden kimse” diye söz eder; Aslında bu tarz kendisinden önce vardı. O, gerçekte bu tarzın usta bir uygulayıcısı idi.
Van Eyck’ın 1441’deki ölümünden sonra, ünü “ressamların kralı” olarak Avrupa’ya yayıldı. Onun geleneğinin en büyük mirasçılarından biri, ışığa boğulmuş, orta sınıf iç mekanları bu Van Eyck mirasına çok şey borçlu olan on yedinci yüzyıl Flaman ressamı Johannes Vermeer’dir. Van Eyck kendinden sonra gelen rassamlara, kendi önemlerinin daha fazla farkında olma hissini de bağışladı. Eserlerinin hepsinde, imzasına dikkat çeker; hatta bazı resimler, “beni Jan Van Eyck yaptı” diye ilan eder. Hakkında fazla şey bilmiyor olabiliriz ama, göze çarpan imzası, onun ressam olarak kendi önemine inandığını ima ediyor.